kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Kasım 2016 Salı

Ne Okuyorum?

   D&R dan siparişim geldi. Bu son d&r alışverişim. Nedenlerini kitapları okuduktan sonra kitap yorumlarıyla birlikte paylaşacağım. İlk olarak artık herkesciklerin okuduğu ama bir benim okumadığım Sevgili Stefan Zweıg 'dan Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu var. Kötü bir yorum okumadım kitapla ilgili ama bana bohem bir havası var gibi geldi. O yüzden alıp okumak için bayağı bekledim. Bohem tarzından hiç hoşlanmam çünkü beni de aşağıya çeker. Zaten her şeyden mutsuz olmaya yakın bir ruh halim var iyice diplere inmek istemem. Bu yüzden genelde beni heyecanlandıran ya da şaşırtan bana bir şeyler katacak kitapları okumayı severim. Genelde polisiye romanlarını da okurum ama çok seçiciyimdir. Konusunu bildiğim ya da filmini izlediğim bir kitabı okuyamam. Tabiri caizse çatlarım sıkıntıdan. Ama kitabını okuduğum bir filmi izleyebilirim ki bu da çok nadir olan bir olay. Bir şeyleri tekrar tekrar okuyup izlemekten hoşlanan biri değilim. Bunları birazda kitap zevkimi anlayabilmeniz için anlatıyorum. Evet sırada bir korku-gerilim kitabı var.  "Yüzü olmayan adam geliyor." sloganıyla Bay Chrıs Mooney. Yazarımız gazateciymiş bunu da şimdi bay mı bayan mı olduğuna bakarken öğrendim. Bu kitapla ilgili nötrüm ve hiç yorum okumadım. Kitabın yapraklarını şöyle bir çevirdiğinizde 2-3 sayfada bir bölüm bitiyor. Bu yüzden birazcık önyargılı oldum gibi. Önyargılarımı arttırmamak adına ilk olarak bu kitabı okumak bitirmek istiyorum. Yoksa bir kitap daha benim için evin en karanlık odasının raflarından birinde tarihe gömülecek. Kitabın kapağını da çok beğenemedim. Kitabı okurken ara ara yazı paylaşırım. Ve son olarak daha küçük yaşlarda yarısını okuduğum ama içini çok hatırlamadığım ve kitabın 70. sayfasından sonrasının yırtıldığı bir kitap Sıfır Noktasındaki Kadın / Neval El Seddavi. Yan komşumuz türkçe öğretmeniydi ve dolaplar dolusu kitapları vardı. Artık yaşlandığı için ve evde yer açmak için bazı kitapları dağıtıyordu. Bu hazineyi elde etmek benim için bir zevk oldu. İçlerinde hayatım boyunca unutamayacağım kitaplar vardı. Ve Kemal Tahir, Atilla İlhan gibi ünlü yazarların ilk basım kitapları da mevcuttu. (Şimdi siz karar verin herkesin belli ücret karşılığı kurabildiği bir kütüphane mi yoksa ünlü Türk yazarların 30-40 yıllık ilk basım kitapları mı? O eşşiz yılların verdiği bir koku ve o kitabı sizden önce okuduğunu bildiğiniz bambaşka hayatlar yaşamış, görmüş bir çift göz... İşte bunlar benim için eşsiz bu yüzden büyük amcamın Adana daki kitaplığına da ben el koymuş gibi oldum.)  İşte Sıfır Noktasındaki Kadın benim için bu değerli hazinelerden biridir. Gerçek bir yaşam öyküsüdür. Hikayeyi yeniden okumak için yeni basım kitabını aldım. Bu kitapla ilgili yorum yapmayı düşünmüyorum tek bir şey söylüyorum alın ve okuyun. Kitapları okumak için sabırsızlanıyorum. Kitap önerilerilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Son olarak kitapların fiyatlarını aşağıya yazıyorum. Kendinize cici bakın :) 

Sıfır Noktasındaki Kadın / Neval El Seddavi  .........................9.12₺
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu / Stefan Zweıg.....................4.20₺
Zindan/ Chrıs Mooney................................................................22.72₺

29 Ekim 2016 Cumartesi

Yeni Kitap Yeni Hayat

                                     Yazımı güzel bir müzik eşliğinde dinlemeye ne dersiniz?
 "Popom Olmadan Asla" ve "Ben Bu Aşka 20 Kilomu Verdim"  d&r da alışveriş yaparken sepetime atıverdiğim iki kitap... Hem ismi ilgimi çekti (kilolu bir kadın olduğum için) hem de fiyatları oldukça uygundu. Hep merak ediyordum "Acaba kilodan yana bir ben mi çekiyorum?" diye. Çünkü çevreme baktığımda kilolu insanlar hep mutlu ve zayıf insanlar gibi rahat takılıyorlardı. İster istemez insan psikolojik bunalıma giriyor. Çoğu kez sırf bu yüzden aylarca yataktan çıkmadım. Kendimden nefret ettim. Bunun nedeni benim kendimle barışık olup olmamam değildi maalesef. Bunun nedeni insanların düşünceleri. Kitaptan bir alıntı paylaşmak istiyorum. Bu alıntı sadece kilolu insanların anlayabileceği bir durum:

    ...Saygınlık kiloyla alakalı bir şey mi? Sadece ince görünümlü ve şık kadınlara saygı duyulması, ilgi gösterilmesi ve kibar olunması gerektiği gibi saçma sapan bir zırvayı kim, nasıl öğretiyor bize? Ben yine aynı benim. Fikirlerim, karakterim, bilgilerim, yeteneklerim yine aynı...
   "Popom Olmadan Asla"   kilolu bir insanın ne hissettiğini daha yoğun olarak anlatan bir kitaptı. Ve hiç abartı olmadan kilolu insanların sürekli duyduğu  (yüzün güzel ama kilo versen daha güzel olursun, kilo mu aldın sen (kilo almadığın halde), sen şunu ye bunu yeme, spor yapsan, akşamları yürüsen...) yaşadığı ve hissettiği şeyleri anlatıyor. İşte bu psikoloji içinde bir de üstüne terk edilme ekleniyor ve hikaye böyle başlıyor. Hikayeden kastım aslında kitap da çok büyük bir olay örgüsü yok. Kitap daha çok hisler ve duygular üzerine kurulu. Ama tam 12 den vurmuş bir kitap. Kitabın bölümlerini okurken karakterle aynı psikolojiye giriyorsunuz ( hele birde aynı kilodaysanız...) ve ta tamm bölüm sonunda öyle bir cümle yazıyor ki kıkırdamak hatta kahkaha atmamak elde değil. Aslında kitabın en çok da bu özelliği beni cezbetti.
   "Bazen sadece susarsın...Çünkü çok fazla tuzlu çekirdek yemişsindir."
   "Ben Bu Aşka 20 Kilomu Verdim" de hikayenin devamını okuyoruz. Karakterimiz terk edilmenin üzerinden 1-2 yıl sonra yeni ilişkilere yelken açar. Maalesef aşk hayatı hiç de iyi gitmez. "Olmaz bu kadarda ya" dediğim çok şey var kitapta. İlk kitapta yazar yazmaktan korkmuş gibi sayfaları bayağı boş bırakmıştı fakat ikinci kitap birinciye göre biraz daha dolu gibi. Olay örgüsünü biraz daha arttırmış ayrıca duygularını da ikinci kitapta daha çok hikayeye yedirmiş.
   Kitaplar hakkında daha fazla yorum yapmak isterdim fakat spoiler vermek istemediğim için yorumları kısıtlı tuttum.
   Bu kitap aslında sadece benim böyle hissetmediğimi kilolu çoğu insanın böyle hissettiğini anlattı bana. Kitabı okurken yanağınızdan gözyaşları süzülürken bir anda kıkırdıyorsunuz. Karakterle birlikte bunalıma girdim. Eğlendim. Ve bütün bunları bana hissettiren iki kitabı toplam 4-5 saatte bitirdim. Bana tam bir terapi gibi geldi.
  Eğer kilo konusunda sıkıntı çekiyorsanız, psikolojiniz alt-üst olmuşsa mutlaka okuyun bu kitabı. Çünkü bu kitap sizden bir parça gibi. Aklınızı duygularınızı okuyor gibi her şeyi tak takk suratınıza çarpıveriyor. Öyle aşırı bir kalın kitap değil, dili de çok sürükleyici (özellikle ikinci kitap). "Sizi muhteşem hissettirecek 2-3 saat vadediyor." diyerek beklentileri çok çok yükseltmek istemiyorum. Ama zaman kaybı bir kitap da değil. Dediğim gibi kilo konusunda aşırı derece canınız sıkılıyorsa "Artık yeter, bittim" dediğiniz noktaya geldiyseniz mutlaka okuyun.
  Yazarın kitap yorumu:

  Son olarak ben bu kitapları internet üzerinden d&r dan aldım. Şu an indirimde mi bilmiyorum ama indirime girmesini bekleyin derim. Benim kitapları aldığım fiyatı aşağıya yazıyorum.
  Kendinize cici bakın:)
Popom Olmadan Asla........................................4.90
Ben Bu Aşka 20 Kilomu Verdim.......................6.90